SİYASET ÜZERİNE...

Yayın: 10 Şubat 2020 - Pazartesi - Güncelleme: 10.02.2020 22:09:29
Editör - Muharrem YOKARIBAŞ
Okuma Süresi: 5 dk.
Takip EtGoogle News

Siyaset denince insanımızın ilk aklına gelen sanırım Partiler, ulusal ya da yerel seçimler… Siyaset doğuştan mı yoksa sonradan kazanılan, hazırlanılan bir seçim mi? Herkes Politikacı olabilir mi? Ya da olmak için birikimin yanında maddi gücü olmalı mı? Toplumu ya da küçük kitleleri yönetmek için liderlik vasfı taşımalı mı? Siyaset=Yalan mı? gibi bolca soru üretebiliriz siyaset üzerine…

Ben siyaseti üste saydığım partiler ya da seçim gibi bir iki kelime ile kısırlaştırmıyorum. Her insanın hayatında siyaseti dolu dolu kullandığını, yaşamının her alanına soktuğunu  ve doğasında var olduğunu söylüyorum. Kişiler kendince siyaset türleri belirlemişler ve geliştirmişler. Nasıl mı? Pazarcının, tüccarın, esnafın satış üzerine, toplumun çekirdeği aile içindeki karı-koca, çocuk-anne, çocuk-baba arasındaki ilişkilerde kullanılan siyaset, bazı gazetecilerin doğru ve yansız haberi okuyucu ile buluşturmak yerine toplumda ürettikleri siyaset ile kendilerini en iyi gazeteci, rant sağlama,cep doldurma  gibi kanalları kullanma siyaseti, işçi siyaseti, işveren siyaseti, köylü siyaseti, adaletli insan ya da mağdur siyaseti, köşe kapmaca,yer kapmaca siyaseti, sevgili siyaseti, alma, çarpma, çırpma siyaseti, korkutma, sindirme, baskı siyaseti, yedirme,içirme, işini görme siyaseti, parayı veren düdüğü çalma siyaseti, spor altında para aklama siyaseti, bitmeyen aşk siyaseti, fakülte siyaseti, sel siyaseti, deprem siyaseti, Kızılay siyaseti, felaket siyaseti, abone siyaseti, sosyal medya siyaseti, Erdemir siyaseti, zam ya da indirim siyaseti, Pijama siyaseti,siyaseti…

NE İÇİN?...

Bireyler kendilerini kanıtlama, var olma, toplumda övgü ve bilinme çabası olan, kendilerini tamamlama derecesine geldiğinde genelde siyasete soyunur, toplumca kabullenildiği zaman, gücü hissettiği zaman  bu sefer “çıkar üzerine sistem kurarak siyaseti geliştirmeleri” de sanırım kaçınılmaz oluyor. Siyaseti doğru kullanma, toplum bireylerini en üst seviyelere çıkarma amaçlarından, ana yollarından tali yola çıkarak bu sefer rant, para, mevkii, dediğini kabul ettirme, gibi sınırsız istekler arzular peşinde koşmaları da, siyaseti basamak olarak kullanmaları da kaçınılmaz oluyor sanırım. Siyaset geniş kapsamlı her bireyi ilgilendiren bir durum olmasaydı “Siyaset Bilimi”de kurulmazdı. Netice eğitimi, dili, örnekleri, şekli şemali en iyi kullanarak  inandırıcılığı en yüksek seviyede kullanabilme, kullanıldığında ise hangi amaç olursa olsun çıkar sağlama günümüzün tanımı siyaset.

Örneklemeler verir isek batan,  batmaya yüz tutmuş kişi bir bakmışız siyasette, tırmanan daha da parasını para yapmaya çalışan siyasette, kendisini dinleyen biri bulan siyasette. Haksız iken haklı çıkmaya çalışan siyasette.  Bir günde devlet kuruyor, bir günde devletler yıkabiliyoruz, parası olanı ya da siyasi gücü olanı yıpratma adına bel altı gibi iğrenç girişimlerle yalan siyaseti yapabiliyoruz. Örnekler çok amacım sadece örnekleri daha da sizin arttırabileceğiniz doğrultuda düşündürebilmek..

Baştan sorduğum sorulara gelir isek, bence siyaset hem doğuştan ki zeka ile orantılı, hem de sonradan kazanılan, öğrenilen ve geliştirilen bir dal. Herkesin siyaset için maddi imkanlara sahip olmasına da gerek yok çünkü herkes bir şekil hayatında farklı alanlarda kullandığı ki örneklerini bol bol sıraladım üstte, geliştirdiği bir siyaseti var. Liderlik vasfına da gerek yok, dili, parası, şekli şemali düzgün kullanmadan tam tersi bir durumla hal alan yani sessiz, yırtık pırtık elbise, mağdur gözlerle tiyatrocuları aratmayan bu gün dilenci bile yalan üzerinde kurduğu siyasetle camii önünde ciddi orandaki kişilerden bayağı para toplayıp cebine indirebiliyor.

Son soruya gelirsek Siyaset=Yalan mı? Onu da siz cevaplayın.

FATİH ÇAKIR KALIYOR MU GİDİYOR MU?

Bu arada Politika siyasetinden gitmişken ;genelde anladığımız algıladığımız; siyaseti çokça soru olarak yöneltilen bir konu? Ereğli’de oldukça gündemde olan, merak edilen  AK Parti İlçe Teşkilatı Başkanı Fatih Çakır teşkilatta yerini koruyabilecek mi? Yoksa gidecek mi? sorusu var. Bu siyasette bu soruya yanıt vermek oldukça zor. %99’9 gidiyor desem, %1 kalma oranı varken %1’i es geçemem. Çünkü %99.9 kesin aday gördüklerimizin aday gösterilmediğini de gördük Ereğli’mizde...

Hayırlısı olsun ne diyelim, hadi kalın sağlıcakla…

Karikatür Kaynak: www.citak-kasabasi.com

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.