Kime göre iyi neye göre kötü…? Gizli güç BİLİNÇALTI..
Bilinçaltı anne karnında cenin halinden anneden alınan duygularla ve kayıtlarla başlar.
TÜLİN CEYLAN KİMDİR?
1974 doğumlu, 2 kız evladı olan, Zonguldak'ın hatta Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olan Kdz. Ereğli’de ikamet eden biriyim. Benim hayatım iki yönlü gelişti. 33 yıla kadar olan ve sonrası. Son 12-13 yıllık geçen süreçte hayata karşı bir değişim dönüşüm süreci yaşadım. Yaşamımın 2. evresinde 2 üniversite bitirdim. Bunlar Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi, St.Clements Üniversitesi Psikoloji Bölümü. Ayrıca Marmara Üniversitesi Aile Danışmanlığı alanında da eğitim aldım.
-NLP
-Kundalini Reiki Master
-Yaşam Koçluğu
-Kişilik Psikolojisi
-Quantum Uygulayıcısı
-Şaman Eğitimi
-Hızlı Okuma ve Dikkat Eksikliği gibi alanlarda eğitim gördüm.
-Nefes Eğitimi gibi alanlarda hizmet vermekteyim.
Genel olarak kişilik olarak ruhumu huzura kavuşturmayı bilen, iç dünyam ile barışık, düşünce biçiminde pozitifliği benimsemiş, ruhumu iyilik ve güzelliklerle dolduran, sevgiyi ilke edinmiş, olumsuz duygu ve düşüncelerden arındırmış bir birey olarak yaşamımı sürdürmekteyim.
Geçmişten günümüze kadar eğitim aldığım ve geliştirdiğim alanlarda sizler ile paylaşabilmek ve faydalı olabilmek adına yola çıktığım www.gazetetürk.com haber sitesinde köşe yazmaya başlamanın heyecanı içerisinde işte ilk yazım..
Gizli Güç BİLİNÇALTI..
Bilinçaltı anne karnında cenin halinden anneden alınan duygularla ve kayıtlarla başlar. Doğumdan itibaren 0-7 yaş arası anne-baba ve yakın çevreden öğrenilmiş davranışlar, duygular, düşünceler ve geçmişte yaşanılmış travmalar sonucu bir tür korku programı diyebiliriz aslında. Bilinçaltı bizim bilincimizin yüzde 5 ya da 10 ‘unu bilinçaltında yöneten robotik yanımızdır. Bizleri aslında yüzde 90 ile 95 bilinçaltı programı yönetir. Dolayısıyla ne yaparsak yapalım dışarıda suçlu aramamak gerekir. Dışarıda da suçlu yoktur. Bizde suçlu değiliz. Anne ya da baba da suçlu değildir. Çünkü onlarda bizim gibi kendi ebeveynlerinden öğrendikleri tüm davranış, yaşam, düşünce modellerini bize aktarmaktadırlar. Dolayısıyla bu karma kader planıdır. Bu karmalar insanları kurban psikolojisine sokmaktadır. Halbuki kurban diye bir şey yoktur. İyi-kötü diye bir şey de yoktur. Şu iyidir bu kötüdür dediğimiz şeyler kişilerin yüklediği anlamlardır sadece. Kime göre iyi neye göre kötü…?
Bilinçaltının en mühim özelliği farkında olmadığımız her şeyi veri olarak iyi kötü ayrımı yapmadan kaydetmesidir. Bilinçaltımız her saniye milyonlarca veriyi ve bilgiyi alıp depolarken, biz ise üst bilincimizde bu verilerin çok azının farkına varırız. Yani bilinçaltı bir mutfak gibi düşünürsek, farkına vararak ya da varmayarak bilinçaltımıza giren bu veriler ve bilgiler, kodlamalar doğrultusunda işlenip tanımlanarak dünyamıza çıktı oluştururlar.
Bunun için beynimizi doğru kodlamak önemlidir. Bir sonraki anda yaşam dediğimiz gerçekliğimiz, bu kodlamaların neticesi olarak yaşamımızı oluşturur.
Bilinçaltı doğru-yanlış, ahlaklı-ahlaksız, gerçek-hayal gibi ayrımların farkında değildir. Siz hangi kodlamayı verirseniz o sizin gerçeğiniz olacaktır. Bilinçaltı şakadan ya da espriden anlamaz. Bunları gerçek sanır, söylenen her şeyi gerçek kabul eder ve işleme sokar. Onun için bilinçaltında ne varsa onları dünyamızda duygu, düşünce ve kelimelerle ifade ederiz.
